Duru Ece Gezi Köy Tatil

Adatepe Köyü

Hafta sonu ailece keyifli bir keşif yolculuğuna çıktık ve Kaz Dağları’nın eteklerindeki eşsiz köylerden biri olan Adatepe’yi keşfettik. Sımsıcak bir günün keyfini çıkarırken, kızımın heyecanı bize de enerji veriyordu. Sokaklarda dolaşırken geçmişin izlerini görmek, tarihi dokuya tanıklık etmek gerçekten büyüleyiciydi.

Adatepe’ye adım attığımız anda kendimizi başka bir zamanda hissetmeye başladık. Daracık sokakları, muhteşem tarihi evleriyle İtalya’nın meşhur köylerini andırıyordu. Sokaklar adeta dantel gibi işlenmiş, her köşesi estetik bir şölen sunuyordu. Evlerin taş duvarları, zarif balkonları ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş pencereleriyle adeta masal köyüne adım atmış gibi hissettik.

Sokakları dolaşırken, tarihin derinliklerine yolculuk yapıyormuşuz gibi hissettik. Her sokak köşesinde geçmişin izlerini taşıyan taş binalarla karşılaştık. Tarihi evlerin korunmuş mimarisi ve dikkatlice restore edilmiş detayları, bize bir zamanlar bu köyde yaşayan insanların yaşamına dair ipuçları veriyordu.

Adatepe’nin huzur veren atmosferi, etrafı saran doğal güzelliklerle birleştiğinde büyüleyici bir manzara oluşturuyordu. Köy, zeytin ağaçlarıyla çevrili tepelerin eteklerine kurulmuştu ve geniş bir yeşil alanı kucaklıyordu. Zeytin ağaçlarının yeşil yaprakları rüzgarın şarkısıyla birlikte dans ediyor, doğanın sesleriyle birlikte ruhumuzu dinlendiriyordu.

Duru Ece Kızım

Adatepe’ye gelirken hiç plan yapmamıştık, sadece rotamız üzerinde bulunan bu köye uğramak istedik. Neyse ki bu beklenmedik kararımız bize unutulmaz anılar kazandırdı. Köy meydanında bulunan ünlü keçi sütlü dondurmalardan tatmak için kısa bir mola verdik. İnanılmaz lezzetliydi ve kızımın da favorisi haline geldi. Tatlı bir serinlik eşliğinde köyü keşfetmeye devam ettik.

Mola sonrası sokaklarına geri döndüğümüzde, köyün daracık sokaklarında gezmeye devam etmek büyülü bir deneyimdi. Evlerin taş duvarları arasında dolanırken, sokak satıcılarının tezgahlarındaki el yapımı ürünlere göz atıyor ve benzersiz hediyelik eşyalar arasında seçim yapmanın keyfini çıkarıyorduk. Köyün dokusuyla uyumlu olan bu el işi ürünler, kendine özgü bir hikaye anlatıyor ve Adatepe’nin kültürel zenginliğini yansıtıyordu.

 

Köy meydanından başlayan yolculuğumuzda, tarihi dokuyu ve doğal güzellikleri bir arada yaşama fırsatı bulduk. Zeytin ağaçlarıyla çevrili yemyeşil alanlar, gözlerimize ve ruhumuza şifa gibi geldi.

Taş Mektebi

Köyün yüksek kesimlerine doğru ilerledikçe, Taş Mektebi karşımızda gördük. Kapalı olmasına rağmen, mektebin etrafında dolaşarak tarihin derinliklerine bir yolculuğa çıktık. Bu büyüleyici mektep, çam ağaçlarıyla çevrili ve geçmişten gelen bir hikayeyi anlatırcasına duruyordu. İçimizden “Keşke ben de burada okusaydım” diye geçirdik.

Taş Mektebi’nin etrafında dolaşırken, mektebin mimarisinin zarafeti ve sağlamlığı dikkatimizi çekti. Binanın taş duvarları, dikkatlice işlenmiş detayları ve orijinal dokusu, burada geçmişten günümüze bir zaman yolculuğu yapmanın heyecanını yaşattı. Mektebin sessizliği ve huzuru, burada eğitim alan öğrencilerin ne denli şanslı olduklarını hissettirdi. Köyün sakinliği ve bu tarihi okulun varlığı, ziyaretçilere geçmişe saygı duyma ve kültürel değerlere değer verme fırsatı sundu.

 

 


Tarihçesi:

Köy, bin dokuz yüz on ikiden beri aynı ismi taşımaktadır. Tarihin derinliklerinde kök salmış olan bu isim, zamanın akışına meydan okuyarak bugüne kadar ulaşmıştır. Ancak, köyün tarihi sadece ismiyle sınırlı değildir. Geçmişinde önemli olaylara ve değişimlere tanıklık etmiştir.

Nüfus mübadelesi, köyün tarihinde dönüm noktalarından biridir. 1924 yılında gerçekleşen bu mübadele, Türkiye’nin köylerini etkileyen büyük bir değişimi beraberinde getirmiştir. Köy halkı da bu süreçten etkilenmiş ve yeni bir başlangıç yapmak zorunda kalmıştır.

Zeus Altarı

Köyün denize bakan tarafında ise tarihi bir hazinenin izleri bulunmaktadır. Zeus Altarı olarak bilinen sunak yeri, köyün manzarasını süsleyen bir anıttır. Bu sunak yeri, tarihin derinliklerindeki tanrılara ve kültürel inançlara bir göndermedir. Zamanın aşındırıcı etkilerine rağmen, hala ayakta durarak geçmişle günümüzü birleştirmektedir.

1989 yılında sit alanı ilan edilen Adatepe köyü, günümüzde de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır. Bu koruma, köyün tarihi ve kültürel değerlerini gelecek kuşaklara taşımak amacını taşır. Köy, ziyaretçilerine geçmişin izlerini keşfetme fırsatı sunarken, doğal güzellikleriyle de büyülemektedir.

Adatepe köyü, zamanın ötesine uzanan bir hikâyenin anlatıcısıdır. Köyün ismi, mübadelelerle dolu bir geçmişe ve mitolojik izlere sahiptir. Tarihi zenginlikleriyle donatılmış olan bu köy, koruma altındaki değerleriyle gelecek nesillere ilham vermeye devam etmektedir.

Coğrafyası:

Adatepe köyü, kuşbakışı bir manzara eşliğinde, Kazdağları’nın büyülü güzelliklerinden biri olarak yer alır. Bu büyüleyici köy, Çanakkale il merkezine 105 kilometre, Ayvacık ilçe merkezine ise 35 kilometre uzaklıkta bulunur. Küçükkuyu bucağına bağlı olan Adatepe, kendine özgü atmosferiyle ziyaretçilerini büyüler.

Kazdağları’nın eteklerinde konumlanmış olan Adatepe köyü, Edremit Körfezi’nin muhteşem manzarasına hakim bir noktada yer alır. Burada doğanın gücü ve huzuru iç içe yaşanır. Köyün bu eşsiz konumu, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Adatepe köyü, sadece konumuyla değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çeker. Köyün sokakları, geçmişin izlerini taşır ve her bir yapısı anılarla doludur. Ziyaretçiler, kendilerini zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissederler.

Adatepe köyü, doğanın kusursuzluğuyla harmanlanmış bir huzur ve tarih kokar. Burada, Kazdağları’nın muhteşem manzarasıyla iç içe geçmiş bir köy deneyimi yaşayabilirsiniz. Eşsiz güzellikleri ve tarihi dokusuyla Adatepe, keşfedilmeyi bekleyen bir cennettir.

 


Küçük butik otellerin bulunduğu bu tatlı köyü tekrar ziyaret etmeyi ve konaklamayı çok isterim.

Rotanıza eklemeyi unutmayın..

Bir yorum yaz

Your email address will not be published.

Read More